RİBAUNT

Basketbolun temelinde yatan bir diğer uygulamada ribaunttur.Atıştan sonra çemberden seken topun herhangi bir oyuncu tarafından yakalanması veya tutulmasına ribaunt denir.

Ribauntu genellikle uzun oyuncular alır.Çünkü diğerlerine göre uzun ollan boyunu ve kollarını kullanırlar.Ama kısa oyuncularında ribaunt alması en azından ribaunta yardımcı olması gerekir.İki türlü ribaunt vardır.Birincisi savunma ikincisi hücum olmak üzere.Her savunma ribauntu hücuma çıkmak için bir avantaj her hücum ribantu ise tekrar hücum etme avantajını sağlar.

Ribauntun nasıl alınacağına gelirsek..Ribaunt almak için birkaç şey esastır.Bunlar takip,timing (zamanlama),box out,iyi bir sıçrama,yer tutma ve sezgi.Topu devamlı takip ederek,çembere çarptığında rakibi box out etmelisiniz.Bu sayede rakibin ribaunt şansını en aza indirirsiniz.Ardından topun nereye düşeceğini sezip ona göre yer tutmalısınız.En sonunda da topa hamle yaparak topu kontrolünüz altına almalısınız.

http://www.potaforum.net

NBA YILDIZLARINDAN İNCİLER

JORDAN:''Ben sahada 5 kişiyi basıl gececegimi degil,o bes kişinin beni nasıl durduracagını dusunurum.''

RAY ALLEN:Eger zıplamışsam, o şutum isabetlidir.

JORDAN "Kariyerim boyunca 9000'den fazla başarısız atış yaptım, 300'den fazla oyun kaybettim, 26 kez oyun kazandiracak atişi ıskaladım.. Çabaladıkça başarısız oldum, başarısız oldukça çabaladım.. İşte başarımın sırrı..."

MJ maçta kısa bi adamın üstünden smaç bastıktan sonra seyircilerden biri kendi boyuna göre birini bulsana demiş.Sonra hemen sonraki atakta MJ topu eline alıp bu sefer 2.15lik adamın üzerinden basmış ve sonra seyirciye şöyle demiş:"Senin için yeterince uzun muydu?"

SHAQ:Ben NBA'in en iyi Amerikan futbolcusuyum ve 12 yıldır da NBA'deki en seksi 2.20 lik oyuncuyum!

Magic Johnson şöyle demiş: "Dünyada iki tip basketbolcu vardır, Jordan ve diğerleri"

MJ 63 sayı attığı bi maçın ardından Larry Bird: "Bugün Tanrı sahaya inmişti"

Ve yine bir MJ sözü: "i've failed over and over and over again in my life and that is why i succeed." (hayatım boyunca hata üstüne hata,hata ve hata yaptım bu yüzden başardım.)

MJ son all star maçında: "ben basketbolu dr. j, magic johnson, larry bird gibi yildizlardan aldim, $urda gormu$ oldugunuz super yildizlara birakiyorum"

MJ 69 sayı atar bir maçta.Ve maç sonu röportajında MJ i savunan oyuncuya mikrofon uzatılır.O da ezik bir şekilde: "En azından Jordan ı 70 sayının altında tuttum" der

IVERSON:Aldığım dirsek darbesi ağzıma sürekli kan dolmasına neden oldu.Maçta kalabilmek için hakemlere ağzımın kanadığını farkettirmemem lazımdı o yüzden 10 dakika boyunca ağzıma biriken kanları yutmak zorunda kaldım.

MJ demiş ki: "hiç bir zaman şut atmadan önce negatif bir düşünce aklıma getirmem, çünkü negatif sonuç benim işim degil"
başka bir MJ(Magic Johnson) ise MJ için: "Bazen Jordan o kadar güzel oynardı ki onu savunmaya calışmak yerine potayı güzel gören bi yerden jordan'ın yapacagı şeyi izlemeyi seçiyodum, çünkü ertesi gün herkes o hareketten bahsederken tam anlamıyla görememiş olmak beni çıldırtıyordu..."

2000 philly-lakers nba finallerinin ilk maçında tyrone lue iversonu tutuyo.allen iverson o maç 20+ atıyo.yani tyrone lue ivy yi baya yavaşlatıyo (!) maçın son saniyeleri.atak sırası 76'ers da.top malum kişide.tyrone lue bir türlü geçit vermiyo.ivy ileriye doğru gidicek gibi yapıo,topu geri çekip bacağının arasından geçiriyo ve şutunu kullanıyo.top filelerle buluşuyo.tabi tyrone beli kırılmış bi şekilde 2.80 uznıyo.allen iverson da tyrone un üstünden büyükçe bi adım atıp,elinin tersiyle kafasına yavaşça vururken tyrone a şu sözleri söylüyo : ''ben bunu bütün sene boyunca yaptım!''...
işte buda güzel...

Shaq kendini The Godfather(Baba) filminin başrolü Don Corleone ye,kariyeri boyunca oynadığı takımların yıldız guard larını ise onun oğullarına benzeterek şöyle söylemiştir:
"Anfernee Hardaway: Fredo gibi silik ve asla büyük sahnede rol almaya hazır olmayan bir oyuncu.
Kobe Bryant: Sonny gibi sürekli düşünmeden ön plana çıkmak isteyen ve show yapmayı seven bir oyuncu.
Dwyane Wade: işleri devredeceğim, akıllı ve mantıklı, rolunu bilen bir oyuncu."

LeBron Toronto ya 56 sayı atıp kaybettikleri maçtan sonra: "i probably played the best game of my life but it means nothing when it comes with a loss." (muhtemelen hayatımın en iyi oyununu oynadım ama bunun kaybettiğimiz bir maçta olması hiçbirşey ifade etmiyor.)
çok kötü...

"MICHAEL JORDAN gibisi gelmedi, gelmeyecek." - Magic Johnson

"Maç bittiğinde Jordan'dan 63 sayı yediğimize hiçbirimiz inanamıyorduk." - Larry Bird

"Michael saygı duyarak izlediğim ve bana oynadığım günleri tekrar yaşatan tek oyuncu." - Dr.J

MJ'ın koçluğunu yaptığı dönemde Phill Jackson "Kobe iş ahlakı yönünden NBA de ancak JORDAN la kıyaslanabilir"

eğer biri beni savunmasıyla durdurabiliyorsa o zaman sakat olduğumu anlıyorum yoksa normal şartlar da beni kimse durduramazz
imza: Allen TheAnsweR Iverson #3
her maçı son maçımmış gibi oynuyorum !!!

JORDAN-"Yetenek maçı kazandırır ama zeka ve takım oyunu şampiyonluğu!"

84 NBA finalinde Celtics karşısında adeta hüsrana uğrayan Lakers'ta özellikle Magic Johnson'a Bostonlular alaycı yaklaşımlarda bulunduydular. Hatta Kevin McHale denen sevmediğim herif Magic Johnson için "Trajik Johnson" diyebilecek kadar ileri gitmiştir. Larry Bird de "onlara kendilerini affettirmeleri için şans vermek isterdim zira içlerinde tüm yeteneklerini sergileyemeyen oyuncular var" diyerek Magic Johnson'la adeta dalga geçmişti.
(Bird'ün bu lafları NBA tarihine geçmiştir, ancak acı bir şekilde. Zira bir sonraki sezon, 85 finalinde Magic Johnson ve Laker'lar Celtics'i adeta sokup sokup çıkardılar ve o dönem SWEET REDEMPTION yani tatlı affettirme diyebileceğimiz bir olaya imza attılar. Beyazların takımı Celtics'in bu şekilde mort olmasına acaip sevinmişimdir hep. )

Bir Seattle maçında son 3 saniyede Sonics öndeyken Boston time-out alır, Bird "topu bana verin ve erisine karışmayın" der, ve sahaya girince de belalısı Seattle'lı Xavier McDaniel'a dönüp "topu ben alıyorum" der. Topu alır almaz da McDaniel'ın el üstünden jump-shot'ı sokup buzzer-beater'la Celtics'i galip getirir. Xavier gibi trash bi herife anca Bird yapardı bunu.

Bir de Bird'ün 84 finali 3ncü maçta Lakers'tan 20 küsür sayı fark yedikleri maç sonrası "bize yüreğiyle oynayan adam lazım, kızlar gibi oynadık" diyerek tüm takım arkadaşlarını şaha kaldırması ve biraz da çirkeflik yaptırıp 4ncü maçta lakers'ı los angeles'ta yenmeleri müthiştir. Gerçi o maçta eşşoğlusu Kevin Mchale'in adamım Kurt Rambis'e yaptığı adam öldürmeye teşebbüs bir kasti faul vardı ve Boston'lular maçı resmen katliama çevirdiydiler ama Bird'ün o meşhur "we played like sissies" muhabbeti gerçekten hala konuşulur NBA camiasında.1: "Topu Jordan'a verin ve etrafından s..tirin gidin"

96/97 sezonunda Chicago antrenörü mola aldığında Jordan'ın takım arkadaşlarına söylediği sözdür.


2: ''Ben bunu bir sezon boyunca yapıyorum''

Iverson'ın Lue düştükten sonra soyledigi söz.


3: "Ben bilgisayar oyununda bile o kadar sayı atamıyorum"

Kobe 81 attıktan sonra , T-Mac in çıktığı maçta 44 sayı atması ve Muhabirin "Kobe 81 attı,neler düşünüyorsunuz ?" sorusuna T-Mac in verdiği cevap.


4: ''Bir gün beni alkışlayan bir tek kişi kalmazsa basketbolu bırakabilirim''

Muhabirin ''Basketbolu ne zaman bırakacaksınız?'' sorusu üzerine Steve Nash'in cevabı.


5: ''Ne zaman antrenmanda koşuda birinci gelemezsem basketbolu bırakırım.''

Karl Malone'un basketbolu bırakması sorusu üstüne.


6: ''O Tanrı'nın Michael kılığına girmiş halidir.''

Lary Bird 'ün MJ için sözleri.


7: ''I Play Every Game Like As My Last Game''

''Ben her maçımı son maçımmış gibi oynarım.''

Allen Iverson


8: ''Avla ya da avlan''

Kobe Bryant


9: ''Bu senin için yeterince uzun mu?''

Michael Jordan maç sırasında kendisinden 8-10 cm kısa bi adamın üzerinden smaç basıyo ve tribünden bi adam ''Sen ona mı basabiliyosun?'' gibilerinden laflar söylüyo . MJ bir dahaki hücumda 2.13 lük adamın üzerinden smaç basıyo ve tribündeki adama bunu söylüyor.


10: ''Bu oyunu seviyorum çünkü her attığım giriyor.''

Ray Allen


11: ''Bu adamı savunmak suyu avuçlamaya benziyor.''

''Bu adamı tutmanız için ellerini ve ayaklarını kesmeniz gerekiyor.''

Bunlar da Jordan için söylenmiş .


12: "Ne olursa olsun her zaman agresif ol."

MJ basketbol'u bırakırken ki son maçlarından birinde Kobe'ye bunu söylüyor .


13: ''Ben Jordan'a maçta ne yapması gerektiğini söylemezdim ama sana söylüyorum.''

Phil Jackson Kobe 'ye demiş .


14: ''En azından 70 sayının altında tutabildim.''

Michael Jordan'ın kariyer rekoru olan 69 sayı attığında Jordan'ı savunan adam söylemiş.


15: ''Dünya'da iki tip basketbolcu vardır Jordan ve diğerleri.''

Magic Johnson


16: ''Çünkü 4 lük diye bir şey yok.''

Muhabirin "Neden bu kadar çok 3 lük atıyorsun?" sorusuna Antonie Walker ın cevabı .


17: ''Uyan Damon kabus görüyorsun.''

Damon Jones'un Sahq'a ''Ben Miami'nin en yakışıklı erkeğiyim.'' demesi üzerine Shaq'ın cevabı.


18: ''Ben sahada 5 kişiyi nasıl geçeceğimi değil , o beş kişinin beni nasıl durduracağını duşunürüm.''

Michael Jordan


19: ''Postacılar pazar günü çalışmaz.''

Bulls-Jazz NBA finalinde Pippen , Karl Malone'a serbest atış öncesinde bunu söylemiş Karl Malone da 2 serbest atışı atamamış ve şampiyonluğu kaçırmışlar.


20: ''Herkes bir gün Michael Jordan olmak istiyor , bense her gün Michael Jordan olmak zorundayım.''

Michael Jordan

http://www.izafet.com

SHOOTİNG GUARD

İYİ BİR 2 NUMARA ( ŞUTÖR GUARD ) NASIL OLMALIDIR?
2 NUMARA POZİSYONUNDAKİ OYUNCUNUN BALL HANDING + FUNDEMENTAL ÖZELLİĞİ İYİ OLMALIDIR


İki numara pozisyonundaki oyuncunun takımın off guardı da olacağı düşünülürse fundemental özelliklerinin ve topa hakimiyetinin iyi olması bir gerekliliktir. Salt kendi pozisyonunun dışında takımın oyun kurucusuna da yardımcı olabilmelidir.Örneğin baskı altında oyunu kurabilme zekasına ve yeteneğine sahip olmalıdır.Aynı zamanda herhangi bir pres organizasyonunda da topun taşınmasında en aktif oyunculardan biri olacaktır.Bu katkıyı yapabilmesi için de her iki elini de kullanabilmelidir.İyi bir iki numara 1*1 de adam geçebilme yeteneğine de vakıf olmalıdır.Gerektiğinde adamını geçip sayı bulabildiği gibi aynı zamanda da bu özelliği sayesinde yanındakilere yardımcı olmalıdır.Günümüzde çembere gidebilen oyuncuların değeri ve katkısı bilinmektedir.Kendi skorerliği kadar arkadaşlarına pozisyon yaratan, adam eksiltip asist yapabilen bir oyuncu her daim takımda bulunması gereken bir oyuncu tarzıdır.Genelde bu pozisyondaki oyuncuların sutör olması bilindik bir tarz olmasına rağmen kanımca yeterli değildir.Sadece şutu sokabilen bir oyuncuyu iyi bir iki numara diye tanımlamakta yanlış olacaktır.
Bu yukarda saydığımız melekelere sahip olmanın yegane yolu da iyi bir fundementala sahip olmaktır.Bunu elde etmenin başlıca şartı da küçük yaşlarda doğru ve sürekli tekrerlanarak yapılacak fundemental antremanlarıdır.Bugün çoğu oyuncumuzda bu özelliğin yanlış veya yetersiz olduğu görülmektedir.Elbette altyapı antrenörlerinin bu konudaki bilgi,görgü ve deneyimleri baş faktördür.Bu konuyla ilgili antremanlara ayrılacak zaman küçümsenmemeli aksine özenle arttırılmalıdır.Unutmamak gerekir ki bir oyuncunu sahada yapacağı,uygulayacağı her şey dönüp dolaşıp fundemental özelliklerine dayanacaktır.
ŞUTÖR OLMA ÖZELLİĞİ
Benim görüşüme göre takımınızın iki numarası o takımın en iyi şutörü veya en iylerinden biri olmalıdır.Bu gün bazı takımların iki numaraları şutör guard diye de anılmaktadır.Gerçi yukarda belirtiğimiz gibi iyi bir iki numaradan bahsediyorsak bu özellik tek başına yeterli olmayacaktır.Yinede sutörlük önemli bir meziyettir.Özellikle şut seçimini iyi yapabilen bir oyuncu değerini arttırır. Boş şutu sokmak, özellikle de cezayı kesmek bir gerekliliktir. Ancak yine belirtmek istiyorum ki sadece statik şut sokmak sizi komple bir oyuncu yapmaz.Benim oyun karakterime ve görüşüme göre ofansif anlamda değerli bir iki numara da olması gereken en önemli özellik stop jumpshoot dır.Bu silah doğru kullanıldığında oldukça etkilidir.Tamamen kendi insiyatifiniz de olan zamanlama ile size büyük bir avantaj sağlayacak, defansınızı sıkıntıya sokacaktır.Bu silahı set hücumun da 1 veya 2 dribling üstü kullanabileceğiniz gibi fast break sonunda da kullanabilirsiniz.Bir diğer noktada iyi bir sutörün,iki numaranın screen kullanmaktaki becerisidir.Bu tamamen şut yüzdesini arttıracak bir etkendir.Screen’e yakın çıkmak,adamınızı perdelemeye takmak tamamen sizi daha iyi bir şutör kılacaktır. Tabiki perdelemeleri doğru kullanmak ayak oyunları ile mümkün olacaktır.Ben hücumun en etkili silahlarından birinin ayak oyunları ve aldatmalar olduğuna inanan bir oyuncuydum ve bu ayrıntıyı asla göz ardı etmedim. Yine oyunun fundemental kısmına giren ayak oyunları ve aldatmalar , ufak birer detay gibi gözükse de oyunculara öğretilmesi gereken başlıca kurallardan biri olduğu kanaatindeyim.
FAST BREAK ORGANİZASYONUNDAKİ ROLÜ
Takımınızın kısalarından birinin bahsi geçen iki numara olacağından bu oyuncunu sprint atma özelliği olmalıdır.Ribaund alındığında ilk koşacak oyuncu olacağından f.b sonundaki bitiriciliğide önemli olacaktır.Yine 1*1 deki yeteneği burada ortaya çıkacaktır.Gerektiğinde kendisi sayıya gidebileceği gibi gerektiğinde de diğer arkadaşlarına yardım etmelidir.Pasör özelliğinide ihtiyaç duyulacaktır.Özellikle dengesiz yakalanacak defansı penetreyle geçerek asist yapabilmesi artı bir özellik olacaktır.Bir başka bulunması gereken özellikte alacağı ribaundla veya kapacağı toplarla ortaya girebilmesi f.b organizasyonunu başlatması olacaktır.
DEFANSİF ÖZELLİKLER
Takımdaki kısaların baskılı savunmaya yatkın olması sizin kuracağınız defansın başarısında etken olacaktır.Komple bir iki numara aynı zaman da savunmayı da yapabilmelidir.Gerektiğinde karşı takımın kısa skorerini savunabilmelidir.Yada karşı takımın bir numarasına baskı yapabilmelidir.Elbette geriye ilk koşacak ve f.b defansını başlatacak ilk oyuncuda olacağı bilinmektedir.
Konu kaliteli bir oyuncu, iki numara ise yukarıdaki özelliklere sahip olunması gerektiğini düşünüyorum.Buna ilave basketbol zekası da göz ardı edilmemeli ve özellikle genç oyunculara bu yönde yol gösterilmelidir.


http://www.potaforum.net

POİNT GUARD

Basketbol sahasında yer alan oyuncular arasında oynadığı pozisyon ve yüklendiği sorumluluklar açısından en önemli yer, point guard’da oynayan oyuncuya aittir. Bu oyuncu oyun içi organizasyonun sağlıklı işlemesini sağlamakla yükümlüdür.
”Bir point guard’da bulunması gereken en önemli özellikler nelerdir ?” diye sorsam hepiniz buraya farklı farklı bir sürü özellik yazabilirsiniz. Ancak tartışılmayacak kadar net olan şu özelliklerde hemen herkes hemfikir olmalıdır.
Karar verme yeteneği, saha görüşü, ball handling (top hakimiyeti- fundamental) , denge ( fiziksel ve ruhsal), liderlik vasfı olması. Oyun kurucu guard’ın savunmayı okuyarak (değerlendirerek-izleyerek ) nasıl hücum edilmesine karar verebilmesi, diğer bir ifadeyle oyunun akışına doğru yön verebilmesi, ve oyunun sağlıklı işleyebilmesi adına, nereye ve ne zaman hangi pas çeşidini kullanması gerektiğine karar verebilmesi ve doğal olarak bu kararların doğruluğu, iyi bir point guard’da aranan önemli özelliklerin başında gelmelidir.
Boş bir oyuncuya pas verebilmek öyle zannedildiği kadar zor bir iş değildir. Ancak savunma baskısı altında oynayan takım arkadaşına belki de saliselerle ifade edilebilecek bir süre içerisinde pas verebilmek ciddi bir iştir, çok çalışma gerektirir ve yetenek işidir. Baskı altında oynarken doğru karar verebilmek için point guard’ın çok da iyi saha görüşüne (court vision) sahip olması gereklidir. Daha doğrusu bu iki özellik birbirinin tamamlayıcısıdır. Guard oyunun akışına karar vermeden ve oyunu yönlendirmeden önce sahanın tamamını görerek savunmanın o anki pozisyonunu değerlendireceği gibi, bir hatta iki pozisyon sonra nelerin olabileceğini de kafasında canlandırabilmeli ve davranış biçimini ona göre ayarlamalıdır.
Bu pozisyonda oynayan oyuncuların hemen hemen tamamı iyi dribling yapabilmektedirler. Ancak dribling’i etkili kullanmak iyi guard ile sıradan guard’ın farkını ortaya koyar ki bu fark iyi guard lehine zannedildiğinden de büyüktür.
Point Guard kendine güveni olan oyuncudur ve topun kontrolü top onda olmasa bile bu oyuncunun elindedir..Bu da onun liderlik özelliğinin gelişmiş olmasından kaynaklanmaktadır. O her zaman soğukkanlı, duygularını kontrol altında tutabilen, baskı altında bile kontrolünü kaybetmeyen oyuncudur. Onun bu ruh hali takımında pozitif etkilenmesine neden olur. Çünkü önlerinde doğru model vardır ve bu model doğru kararlar alarak arkadaşlarının da doğru işler yapmasına yardımcı olmakta, onların güvenini kazanmakta, onlara güven vermektedir.
Şimdi de bazı teknik özelliklerden söz edelim :
1-Pas aldatması (pas fake) Aldatma esnasında vücut dengesi korunmalı , aldatma çabuk, kısa ve önceden karar verilerek yapılmalı (Bu karar verme işi her zaman istendiği neticeyi vermeyebilir).
2 -Stoplar : Her iki tür duruş tekniğini de mükemmel uygulamalı hangisini nerede kullanacağını iyi saptamalı
3-Dribling ile veya driblingsiz şut atabilmeli her iki halde de hazır olmanın önemini iyi anlamış olmalı, driblingi etkili kullanmayı bilmeli
4-Savunmayı kendisi ile meşgul edebilmeli ki bu savunma üzerinde baskı uygulamak anlamına gelir.
5-Her an her çeşit pası yerine göre vermeye hazır olmalı, pası verirken vereceği yere bakarak savunmasını ne yapacağını anlamasına imkan vermemeli
6- Ayak oyunlarını iyi uygulayabilmeli ve bunları yaparken vücut dengesini kaybetmemeli
7- İkili sıkıştırmalardan kurtulmasını bilmeli, akıllı guard zaten bu duruma kolay kolay düşmez.
8- Perdeleme yapmayı ve özellikle kullanmayı iyi bilmeli, perdeleme kullanacaksa kullanacağı perdeleme ile iletişim kurabilmeli (sözlü veya işaret ile)
9- En kısa yoldan çembere gitmeyi becerebilmeli
10- Üçlü tehdit pozisyonunun önemini iyi anlamış olmalı.


http://www.potaforum.net

BASKETBOLDA MEVKİLER

Point Guard: Oyun kurucu ve asistci başıdır. Point guard'lar sahada 1 numara olarak oynarlar.. Bu numara sırt numarası değildir. Sahadaki dizilişlerine göre 1 ve 5 arasındaki aldıkları numaradır.. Nasıl ki futbolda oyun kurucu 10 numara olarak adlandırılıyorsa basketbolda da oyun kurucu 1 numara olarak adlandırılır.. Saha görüşleri ve oyun okuyuşları mükemmel olmalıdır..Point Guard tam anlamıyla Beyin'dir..Coach'un sağ kolu,hatta sahadaki coach olmalıdırlar..Dış şut tehditleri yüksek yüzdeli olmalıdır..Dripling ve top hakimiyeti yetenekleri en üst düzeyde olmalıdır..Boyları genelde küçük işlevleri büyüktür. İstisna da olsa uzun boylu olanları vardır. (bkz: Magic Johnson-Papaloukas-Diamantidis-Barış Ermiş..)


Shooting Guard: Sahanın 2 numarası shooting guard'dır.. Çok iyi şut atabilme, pota altını turnikelerle zorlayabilme,penetrelerle savunmayı çökertme ve çok iyi savunma yapabilme özelliklerine sahip olmalıdırlar. Sahanın en hareketli oyuncuları olarak adlandırabiliriz..Fast break yani hızlı hücumlarda en önde ve en hızlı onlar koşar..Genelde en skorer oyuncular shooting guardlardan çıkar. Örnek vermek gerekirse Michael Jordan ve Kobe Bryant..Türkiye'de en iyi 2 numara özelliklerine sahip oyuncu ( Oyunun her iki yanında da ) şu anda Ömer Onan'dır..

Small Forward: Sahanın 3 numarası. Hücumda 2 numaranın skor yükünü almakla,yani skora yardımcı olmakla yükümlüdürler daha çok..Dış şutları ve penetreleri mükemmel olmalıdır..İçeriden post up da oynamalıdırlar.. Ribaund için feci kasarlar. Savunmada rolleri çok büyük sayılmaz ama savunması kuvvetli olan bir small forward gerçekten çok büyük işler başarabilir. Örnek olarak Dirk Nowitzki,Ersan İlyasova ve Hidayet Türkoğlu'nu gösterebiliriz..

Power Forward: Sahanın 4 numarası. Çok uzun boylu olurlar. Ribaund onların işidir.. Yakın mesafeden şut atma ve block konularında uzman olanlar takımlarının yıldızlarıdır.örneğin kevin garnett , amare stoudemire.Dışarıdan da tehdit eden,penetre ve dış şut özelliklerini geliştiren 4 numaralar revaçtadır..5 Numara gibi post up'da yapabilmelidirler.. 

Center: 5 numara yada pivot olarak adlandırılırlar.. Uzun boylu, yapılı ve yetenekli bir pivot bulmak zordur. Bu nedenle bulunmaz hint kumaşı gibidirler.. Pota altına adam sokmamakla yükümlüdürler. Blok özellikleri ve savunmada yer kaplamaları hücuma duvar olmaları çok önemlidir..Ribaund deyince tabii ki akla en önce Center gelir..Atak yaparken ise rakip pota altı savunmasını yerle bir etmek durumundadırlar..Post up repertuvarları geniş olmalıdır..Güçlü ve atletik yapıda bir pivot durdurulamaz olur. Verilebilecek en iyi örnekler superman lakabıyla Dwight Howard ve Shaq'tır.. Başka efsane pivotlar yok mu ? Tabi ki var.. ama Dwight Howard kadar atletik,Shaq kadar güçlü bir pivot sanıyorum henüz dünyaya gelmedi..

http://www.potaforum.net

TBL'DE SON DURUM

Beko Basketbol Liginin 14. Haftasında Lig üçüncüsü Fenerbahçe Ülker cezalı olduğu maçta salon ve saat değişmesiyle lider Anadolu Efes’i Caferağa Spor Salonunda ağırladı. Fenerbahçe Ülker’de Ömer Engin ve Ukic sakatlıkları dolayısıyla kadroda bulunmazken önemli bir kısa sorunu ile maça başlarken Anadolu Efes’de ise Ermal ve İlievski’nin yanı sıra uzun süredir sakatlığı bulunan Kerem’den eksik olarak maça başladı.


Fenerbahçe Ülker maça Jerrels – Emir – Bogdanovic – Kaya – Vidmar beşiyle başlarken Anadolu Efes Kerem – Sinan – Vujacic – Savanoviç - Batista beşiyle başladı. Maça iki takımda yüksek şut yüzdesi ile başlarken savunmaların oturmadığı görüldü. Batista ve Sinan’ın 5’er sayısına Bogdanoviç’in 5 sayısı ile karşılık veren Fenerbahçe Ülker 5 dakika sonunda 11 – 15 gerideydi. Bu dakikadan sonra Kinsey’in oyuna girmesi ile savunmasını oturtan Anadolu Efes Kerem’in yüksek isabetli hücumları ve 13 sayısı ile çeyreği 24 – 34 önde kapattı.


İkinci çeyreğin ilk 5 dakikasında maç aynı tempo ile devam ederken Efes cephesinde Barac ve Sinan’ın basketleri ile 34 – 42 ile geçildi. Çeyreğin son 5 dakikası içersinde Ufuk Sarıca’nın maç boyunca bir türlü oturtamadığı alan savunmasındaki ısrarı ve Jerrels’ı savunamaması sebebiyle fark biraz kapanıp ilk yarı 48 – 53 Anadolu Efes üstünlüğü ile geçildi. İlk devrede Anadolu Efes cephesinde Kerem’in 15 sayısına Barac ve Batista 10 sayı ile katkı verirken. Fenerbahçe Ülker cephesinde Jerrels’ın 15 sayısına Oğuz 15 sayı ile eşlik etti.


İlk yarıda dikkat çekenler Kinsey’in oyuna girdikten sonra Efes’in savunma direncini arttırırken Kerem’in hücumlarda sürükleyici olduğunu söyleyebiliriz. Vujacic’in özellikle faul problemleri nedeniyle oyuna girememesi Efes açısından handikap oluştururken Uzunlarından ilk defa bu kadar katkı aldığını söyleyebiliriz. Fenerbahçe Ülker’de ise Jerrels’ın etkili oyununa Bogdanoviç’in yüzdeli oyunu ve Emir’in 5 asisti ile katkı yaptığını gördük. Mirsad’ın sakatlığın etkisinden kurtulamadığını ve maçı gereksiz yere germeye çalıştığını da söyleyebiliriz.


Üçüncü çeyreğe daha iyi savunma ve Bogdanoviç’in arka arkaya bulduğu sayılarla başlayan Fenerbahçe Ülker 3,5 dakika sonunda skoru 59 – 60’a getirip farkı kapattı. Kerem’in tekrardan devreye girmesi basketi arkası Batista’ya yaptığı çok güzel asistle skoru 4 dakika kala 59 – 64’e getirdi. Savunmalar daha da sertleşirken şut yüzdeleri düşmeye başladığı anda Vujacic’in bulduğu sayılara Jerrels ile karşılık veren Fenerbahçe Ülker çeyreği 67 – 71 geride kapattı.


Dördüncü çeyreğe iki taraf da sıkı savunmasına devam ederek başlarken Tomas’ın üçlüğüne karşılık Gökhan Şirin’in arka arkaya bulduğu 2 üçlük ile skor 72 - 77’e geldi. Jerrels’ın 2 serbest atışı sonrası attığı üçlük ile skor 5 dakika kala 78 – 79’a geldi. Bu sırada Barac 5. Faulunu yaparak oyun dışı kalırken Anadolu Efes eksik olan pota altından bir kişi daha eksildi. Anadolu Efes 4 dakika içinde 10 – 3 lük bir seri yakalarken bu seride Savanoviç’in ve Batista’nın ve özellikle Kerem’in oyunu etkili oldu. Maç 83 – 90 ile sonuçlandı.


Anadolu Efes cephesinde özellikle Kinsey’in dönmesi hem hücumda hem savunmada takımı daha ısıran daha sert bir hale getirmiş. Anadolu Efes’te sezon boyunca gördüğümüz isteksizlik savaşma eksikliğini Kinsey’in gelmesi ile değiştiğini görebiliyoruz. Bunun dışında ilk beş başlayan Batista’nında çok istekliği olduğunu ve belki de sezonun en iyi oyununu oynadığını gördük. Maçı 14 Sayı 5 ribaunt 2 Blok ile bitirdi. Son olarak belki de en önemlisi Sezon başından beri tek başına takımı yöneten Kerem Tunçeri’nin yine çok iyi bir oyun ortaya koyarak 19 sayı 5 asist 1 top çalma ile oynadı. Maçın kafa kafaya geldiği hatta Fenerbahçe Ülker’in rüzgârı arkasına aldığı sırada Gökhan Şirin’in attığı iki üçlük de maçın kazanılmasında önemli rol oynadı.


Fenerbahçe Ülker cephesinde ise öncelikle maçın başlangıcında savunmayı oturtamaması ve ilk yarıda 53 sayı yemesi maçın kaybında kilit nokta olduğunu söyleyebiliriz. Fenerbahçe Ülker’in eksiklerinin de tabi etkili olduğunu söylemeliyiz özellikle Ömer’in olmaması savunmadaki bu düşüşü açıklıyor. Fenerbahçe Ülker’de Jerrels’ın 27 sayı 4 asist 2 ribaunt 1 top çalma 1 blokluk inanılmaz oyununun ilerisi için umut verdiğini söyleyebiliriz.





Haber Kaynağı: Solobasket

YAZILARIMIZ

Bilidiğiniz gibi bu blogda birçok yazı var.Tabii tüm haberleri de takip edebilmemiz profesyonel olmadıkça çok zor.Bu sebepten dolayı arada bir ekleyeceğimiz ve eklediğimiz videolar, bireysel yazılar dışında bazı güncel haberleri başka sitelerden alıyoruz.Bu sebepten dolayı kaynağımızı belirttiğimiz sürece hırsızlıkla suçlanamayız.
Basketbolla kalın...

Türkiye Basketbol Liginde Son Durum

Günün 17.00 seansındaki maçlardan birinde hafta içi Banvit'e mağlup olan Erdemir, Mersin BŞB galibiyeti ile moral depolayan Galatasaray MP'yi konuk etti. Üç sayılık çizginin gerisinden 13 isabaet bulduğu maçı 75-83 kazandı.


Erdemir maça iyi başlayan taraftı. 14-7'de 7 sayılık farkı yakalayan Erdemir, Oktay Mahmuti'nin molası ve ardından yaptığı değişiklikler sonrası üstünlüğü koruyamadı. Rakibini yakalayan Galatasaray MP, periyot sonunda Shipp ile üst üste 3 basket buldu ve ilk periyodu 19-21 önde kapattı.


İkinci periyoda Galatasaray ilk periyodun sonunda bıraktığı yerden devam ederek başladı. Ahmet Çakı'nın molasının ardından Tutku ve Lakovic ile 2 üçlük bulan Galatasaray'a cevap Mutlu Akpınar'dan geldi: 28-34. Shumpert ve Lakovic birer üçlük daha buldu ancak Mutlu Akpınar da o sıralarda 3/3 üçlüğe ulaştı.  Üstünlüğünü koruyan Galatasaray MP, ilk yarıyı 36-45 önde kapattı.


Maçın 2. yarısında Erdemir farkı eritse bile GS Medical Park terübesiyle maçı kazanmayı bildi.

ERDEMİR (75): Kzeell Ray Wesson 15 (8 ribaund, 2 asist), Nihat Emre Ekim 3 (3 ribaund), Antwayne Robinson 11 (5 ribaund, 2 asist), Mutlu Akpınar 15, Altan Erol 7 (7 ribaund, 1 asist), Melih Yıldız 2 (4 ribaund), Gerrod Henderson 5 (1 ribaund, 2 asist), Yunus Çankaya 10 (1 ribaund, 3 asist), Soner Şentürk 5 (2 ribund, 6 asist)

GALATASARAY MEDİCAL PARK (83): Joshua Shipp 17 (6 ribaund, 3 asist), Jaka Lakovic 13 (3 asist), Göksenin Köksal 2 (1 asist), Caner Topaloğlu (1 ribaund), Mert Shumpert 17 (4 ribaund, 3 asist), Tutku Açık 11 (8 asist), Luksa Andric 4 (2 ribaund), Furkan Aldemir 8 (10 ribaund), Jamon Lucas 6 (2 ribaund, 3 asist), Darius Songalia 2 (1 ribaund), Cevher Özer 3 (2 ribaund)

1.PERİYOT:19-21
2.PERİYOT:17-24
3.PERİYOT:24-26
4.PERİYOT:15-12

Haber Kaynağı: Solobasket